Bu haftasonu erişilebilir olan yapımlardan yaptığımız derleme sizlerle. İyi Pazarlar!
1. Cici (Netflix)
Masum ve Bir Başkadır’dan sonra Berkun Oya bu sefer Cici filmi ile dijital platformda yönetmen koltuğuna oturuyor. Bir ailenin yaralarına tek mekan iki farklı zaman dokunulan drama Nur Sürer, Yılmaz Erdoğan, Funda Eryiğit, Ayça Bingöl, Okan Yalabık, Olgun Şimşek ve Fatih Artman’ın içerisinde bulunduğu oyuncu kadrosu ile dikkat çekiyor.
Görüntü Yönetmenliğini Yağız Yavru‘nun üstlendiği filmde tablo benzeri görseller ile kırsal betimleniyor. Çoğu kez sabit ve orta ölçekli planlar ile oyunculuklar ortaya çıkartılıyor. Zoom-in planlar senaryonun vurucu anlarında devreye girerken Handycam recorder ile çekilen görüntüler ile senaryo desteklendiği kadar filmin görsel dünyasında eklektik nefes alışlar sağlıyor.
Yine Yağız Yavru’nun görüntü yönetmeni olduğu Bir başkadır dizisinin görsel teknik dünyasının ise Sony Venice ve Optimo Angeniux lensler ile yaratılmış olduğunu yayınlanan set arkası fotoğrafından biliyorduk fakat Cici hakkında internette henüz böyle bir detay bulunmuyor.
Son senelerde festivallerde ve Oscar’da yaşan ödül yarışlarında prömiyerini Netflix’de yapan filmlerin yükselişini görüyoruz. Aynı dinamiklerin ülkemizdeki festivallerde olup olmayacağını da merak ettiren bir yapım Cici.
2. Okul Tıraşı (Mubi)
Ferit Karahan’ın yönetmenliğini yaptığı Okul Tıraşı, MUBI Türkiye’de yakın zamanda gösterime girdi. Film geçtiğimiz sene Altın Portakal’da En İyi Film ödülünü almıştı. Görüntü yönetmenliğini Türksoy Gölebeyi’nin
yaptığı filmin handheld, belgeselvari görsel dünyası ile yatılı okulda geçen sosyal gerçekçi hikayesi arasındaki uyum göze çarparken 1.40:1 çerçeve oranı tercihi filme zamansız bir hava katıyor.
3. Hüzün Üçgeni (Perde)
Bu hafta için üçüncü ve son önerimiz bu seneki Cannes Film Festivali‘nde en büyük ödül olan Altın Palmiye’nin sahibi olan Triangle of Sadness. (Türkçe başlığı ile Hüzün Üçgeni.) Film bu cuma itibariyle Türkiye’de vizyona girdi. Adı iki kaşın arasında yaşlandıkça ortaya çıkan üçgen biçimindeki kırışıklıklardan geliyor. Hikaye, modeller ve sosyal düzen içerisinde dış görünüş avantajının getirileri olsa da aslında film genel olarak güç ilişkileri hakkında diyebiliriz.
Yurtdışında yapılan prömiyerlerinde filme gelenlere “Bedava Botox Enjeksiyonu” kuponu, “Kusma Kesesi” verilmesi gibi eğlenceli PR çalışmaları yürütülen film, Ruben Östlund’un bir önceki filmi The Square’den iyice alışık olduğumuz, senaryonun belli belirsiz bir arada tuttuğu, birbirinden bağımsız denebilecek skeç benzeri sekanslardan oluşan bir yapıya sahip.. Karakterlerin yaşadığı çıkmaz ve çaresizlikler olabilecek en acınası, komik ve bu sefer iğrendirici şekillerde, zaman zaman yönetmenin imzası olan kadraj dışına taşan mizansenler yardımı ile ön plana çıkartılmaya çalışılmış.
Film hakkında üzücü bir bilgi ise başrol oyuncularından Charlbi Dean’i geçtiğimiz ay kaybettiğimiz gerçeği.
Triangle of Sadness, Arri Alexa Mini ve Zeiss Supreme Prime lensler ile çekilmiş. Bir sahne hariç (o 1.78 : 1)
2.35 : 1 çerçeve oranına sahip.
