Dijital ve Analog kameraların ortak özelliklerinden ve farklarından bahsetttiğimiz yazımızın ikinci bölümü blog’da.
Film kamerası ve dijital kamerada shutter kavramı:
Shutter’ı kesici ya da örtücü olarak türkçeleştirebiliriz. Film kameralarında shutter mekaniktir, dijital kameralarda ise elektronik olarak çalışır.
Film kamerasındaki Mekanik Shutter‘ın haraketini ekseni etrafında dönen bir aspiratör kanadına benzetebiliriz.
Mekanik shutter, metalden yapılmıştır. Üzeri sır ile kaplanmıştır ve 45 derecelik bir açıyla yerleştirilmiştir. Amaç, film kameralarında optik olan vizör’e gelen görüntüyü yansıtarak çekilenlerin takibini yapabilmektir.
Mekanik shutter aslında bir daire şeklindedir. Daire biçimine sahip olan shutter 360 derecedir. 360 derecelik bu plaka belli derecelerde açılıp kapanarak Shutter Hızı yada eski deyimle Enstantane değerleri oluşturulur.
Şekildeki üstte görülen rakamlar dairenin ayarlanabilir açıklık derecelerini, aşağıdaki rakamlar ise Shutter Speed yada Enstantane değerlerini verir. Yani dairedeki açıklık 180 derece ise Shutter Speed 1/48 demektir.
Dijital Kameralarda Shutter
Digital kameralarda iki çeşit shutter vardır;
Rolling Shutter: Genellikle uygun fiyatlı hibrit dijital kameralarda vardır. Haraketli sahnelerde ve hızlı kamera haraketlerinde Rolling Shutter etkisi de denilen istenmeyen elektronik problemler oluşur.
Global Shutter: Son dönemlerde pahalı dijitallerde ve profesyonel digital kameralarda kullanılır. Aşağı yukarı film kamerasına benzer sonuç verir.
Film kameralarında Shutter derecesi, görüntü yönetmeninin talebi doğrultusunda değiştirilebilir.
Genelde 25 kare kullanıldığı için 180 shutter derece, yani 1/50 shutter hızı,
24 kare için ise; 180 shutter derece, 1/48 shutter hızıdır.
180 ve 172.8 dereceler, normalde alışılan motion blur etkisindedir. Daha yüksek, örneğin 200 derece gibi shutter hızlarında, motion blur etkisi, sahneye göre arttırılabileceği gibi daha düşük dereceler yani 90 yada 45’te strobe etkisi oluşturabilir. Karar tamamen görüntü yönetmenindedir.
Dijital kameraların yarı profesyonel ve amatör tarzda üretilenlerinde shutter derecesi yoktur. Bunun yerine shutter hızının kararı kullanıcıya verilir. Profesyonel dijital kameralarda ise film kamerasındaki gibi hem shutter derecesi hemde shutter speed kullanıcıya sunulmuştur.
Motion Blur etkisi
Film kameralarında anlattığımız Shutter derecesi ve Shutter Speed, 24 ve 25 kare kullanımında; sahnedeki objenin hızı yada kamera haraketinin hızı sonucunda bir miktar resimde flulaşma meydana gelir.
Haraketli haldeyken seyirci bunu fark etmez ama görüntü dondurulduğunda yada karelerden birini print ettiğinizde aşağıdaki sonucu görürsünüz.
Peki daha kapalı Shutter Speed ile çekilmiş görüntülere bakalım
Bu bilgiden sonra sakın olaki bir afiş yada başka amaçla bir filmden fotograf karesi almayın. Heleki 180 ya da 200 yada üzeri bir Shutter derecesi ile çekilmişse.
Fotografçılar için çekim daha kolaydır, çünkü shutter derecesi kısıtlaması yoktur. Özgür bir şekilde fotolarını istedikleri bir shutter derecesinde çekebilirler. Fakat hareketli görüntüde 180 derece yada 1/50 Shutter Speed kullanımı özel bir etki istenmedikçe mecburidir.
Haraketli görüntü endüstrisi ise motion blur etkisinden birazda olsa kurtulmak için mantığı 50’li yıllara dayanan ama maliyetler yüzünden gerçekleşemeyen bir düşünceyi günümüzün dijital kameralarıyla denemeye başlamıştır.
Bu teknoloji, HFR (High Frame Rate) yani saniyede 48 yada 60 kare çekip 48 yada 60 kare projeksiyon etmektir ki, bu bir miktar Motion Bulur etkisini yok eder. Örnek olarak da Gemini Man-Hobbit (Beş Ordunun Savaşı)-Lucid Dreams of Gabriel ve Momentum gibi filmleri verebiliriz.
Analog’un maliyeti
Sienema ve bazı Netflix dillerinde analog film (35 mm negatif) batı dünyasında hala kullanılmaktadır. Maliyetler açısından analog film kullanmak dijitale göre oldukça yüksektir. Mukayese etmek gerekir ise;
Bir kutu 35 mm kamera negatifi size toplamda 4 dakika (bir kutu negatif 120 metredir) görüntü kaydı yapmanıza imkan verir. Bir kutu maliyeti 250 $ civarıdır. 100 dakikalık bir sinema filmi yapacağımızı düşünelim (aşağı yukarı 25 kutu) ve yönetmenin de en ekonomik 1/4 kadar verimli görüntü çekeceğini farz edelim. Bu toplamda 100 kutu kamera negatifi demektir.1
100 çarpı 25: 25.000 $ sadece kamera negatifi maliyeti olur. Ve elinizde hala elle tutabileceğiniz bir görüntü yoktur. Filmin laboratuvar maliyetlerini de eklediğinizde toplamda 400 dakikalık (1/4 hesapladığımız için) filmi gözünüzle görebilmeniz için 60.000 ile 75.000$ harcamanız gerekir.
Bunun yanında .ektiğiniz her sahne yada görüntüyü görebilmeniz için ertesi günü beklemeniz gerekir. Film malzemesi ile çalıştığınızda özellikle kamera arkası ekibinin tamamı profesyonellerden oluşturmanız gerekir. Dijital ile yetişmiş bir ekibi çalıştıramazsınız.
Özellikle de Görüntü Yönetmeninizi çok dikkatli seçmelisiniz. En ufak bir hata büyük maliyet ve zaman kaybına neden olur. Profesyonel bir ekibin maliyeti de ana bütçeye doğrudan yansıyacaktır. Günümüz Türkiyesi’nde, bir yapımcı filmini 35 mm negatif ile çekmeyi düşündüğünde ana bütçesine 100.000 $ gibi bir rakamı daha ilave etmek zorunda kalacaktır.
Eğer 35 mm yerine Christopher Nolan gibi IMAX film 65 mm negatif’i kullanacaksanız kutu başına 1.400 $ ve 3 dakika görüntü elde edersiniz. Yukarıdaki maliyet hesabına göre hesaplarsanız fiyatların uçtuğunu görürsünüz.
Fakat sonuç bir dijital kamera görüntüsünden çok daha ileri bir kalitede olacaktır. Günümüzde dijital kameralar teknolojik olarak çok ilerlediyse de kamera negatifinin sonucuna henüz ulaşamadı.
1-Bu sayı profesyonel sahada oldukça yetersizdir. Türkiyede filmin kullanıldığı zamanlarda sinema için maksimum 150-200 kutu kullanılırken Amerikan filmlerinde 800-1000 kutu kullanılmaktaydı.