Aydınlatma, sinematografide en kritik öğelerden biridir. Sonsuz kombinasyonda aydınlatılabilir bir sahne. Ve her bir teknik izleyicinin özneyi nasıl algılayacağını değiştirir. Öznenin yüzünü ilgi çekici hale getirerek dramatik ama doğal bir efekt elde etmek istiyorsanız, o zaman ihtiyacınız olan Rembrandt aydınlatması.
Rembrandt tarzı aydınlatma önce fotoğrafta kullanılmaya başlanmıştır. Bakan kişinin ilgisini istenen noktaya çekmek için harika bir tekniktir. Sonraları görüntü yönetmenleri de bu tekniği benimsemiş ve filmlere entegre etmeye başlamışlardır. Birlikte bu tekniği inceleyelim ve görsellere nasıl etkisi olduğuna bakalım.
Rembrandt aydınlatma az ekipman ile maksimum dramatik sonuç almak için biçilmiş kaftandır. Bir kez bu tekniğin ne kadar kolay uygulandığını gördüğünüzde sürekli Rembrandt üçgenli görseller çekmek isteyebilirsiniz bizden söylemesi.
Rembrandt Tarzı Aydınlatma Nedir?
Rembrandt ışık tekniği, bir ışık kaynağı ve bir reflektör ya da iki ışık kaynağıyla elde edilebilir. Sinemada çokça tercih edilmesinin sebeplerinden biri de dramatik olduğu kadar doğal görseller vermesindendir. Öznenin daha az ışık alan tarafında, gözünün altında aydınlatılmış üçgen şekli ile karakterize edilmiştir. Bu üçgen Rembrandt üçgeni olarak bilinir.
Geleneksel olarak, üçgen öznenin gözünden daha geniş olmamalı ve burnundan daha uzun olmamalıdır. Ancak bazı filmciler bu kuralı hafifçe esnetirler. Özne ve ışık kaynağı arasındaki uzaklıkla oynayarak tekniğin dramatik etkisini değiştirebilirsiniz. Ayrıca ana ışık kaynağı ve dolgu ışığın kuvvetleriyle oynayarak da istediğiniz görüntüyü elde edene kadar denemeler yapabilirsiniz.
Rembrandt Tarzı Aydınlatmanın Kökleri
İsminden de anlaşılacağı üzere Rembrandt tarzı aydınlatmanın temeli Hollandalı ünlü ressam Rembrandt’a dayanmaktadır. Resim sanatına sayısız yenilik katan sanatçı bu özel ışıklandırma tekniğini de dünyaya tanıtmıştır. Self portresinde sol gözünün altındaki küçük üçgeni görebilirsiniz. Kendisi bu aydınlatma tekniğini yaratsa da adını kendisi koymamıştır.
Bu ismi veren film yönetmeni Cecil B. DeMille’dir. DeMille 1915 yapımı The Warrens of Virginia filmini çekerken Los Angeles Operası’ndan bazı spot ışıklarını ödünç almış ve bu ışıklarla sadece doğada görebileceğimiz gölgeli ışıklar tasarlamıştır. Bu ışıklandırmaya sonrasında Rembrandt Tarzı Aydınlatma demiştir. Aşağıdaki görselde meşhur Rembrandt üçgenini Agatha Warren’in sol gözünün altında görebilirsiniz.
Bu teknik özellikle chiaroscuro aydınlatma tekniğini kullanan yönetmenler tarafından, bilhassa kara filmlerde, tercih edilse de birçok türde kendine yer bulmuştur.
Sinemada Rembrandt Tarzı Aydınlatma Örnekleri
Rembrandt stili fotoğraflar sinema dünyasını köklü olarak etkilemiştir. Mesela bildiğiniz her oyuncunun mutlaka Rembrandt tarzı bir vesikalığı vardır.
Sinemada ise genellikle karakterlerin geçirdiği büyük duygusal değişimleri gösteren sahnelerde bu aydınlatma teknik kullanılır. Filmin gidişatı açısından oldukça kuvvetli bir sahneden alınan aşağıdaki görselde, güçlü ışıklandırma Riggan’ın karanlık taraflarını seyirciye göstermeye yardımcı oluyor.
Aşağıdaki Fight Club sahnesinde ise farklı tarzda bir duygu değişimini görebilirsiniz. Tyler Durden Marla’nın telefonda ölüm ile ilgili konuşmalarını duyunca yanına gidiyor. Bu sırada seyirci olarak Marla’nın yeni bir ilişkiye girmek üzere olduğunu anlıyoruz. Bu durum da Marla’nın Tyler ile olan ilişkisini değiştiriyor. Bu değişim de Rembrandt üçgeniyle işaretleniyor.
Rembrandt aydınlatma kurulumu kolay adapte edilebilir bir teknik. Bu tekniği kullanarak profesyonel görüntüler elde etmek de oldukça kolay.
Rembrandt Tarzı Aydınlatma Nasıl Yapılır?
Üç temel aşama var.
1 — Kamerayı konumlandırın
Kamera ve öznenin konumunu belirledikten sonra Rembrandt aydınlatma düzeni için ışıkların yeri belirlenebilir. Aşağıda bir örneğini görüyorsunuz. Kamera ve öznenin konumu her zaman aşağıdaki gibi olmak zorunda değil tabi.
2 — Ana ışık kaynağını konumlandırın
Sonraki adım olarak ana ışık kaynağınızı (anahtar ışık, key light) konumlandırın. Işık kaynağının öznenin yukarısından verilmesi önemli. Göz hizasında olmaması gerekir. Işık kaynağını öznenin bir tarafından 50- 60 derecelik bir açıyla verin. Öznenin gözünün altında üçgeni görene kadar ışığın uzaklığını ve açısını ayarlayın.
3 — Reflektörü konumlandırın
Reflektörü ya da ufak bir dolgu ışığını öznenin diğer tarafında, göz hizasında, 1 metre kadar uzağına, 45 derecelik bir açıyla konumlandırın. Bunu yaparak öznenin diğer tarafındaki sert gölgeleri yumuşatırsınız.
İşte Rembrandt tarzı aydınlatma bu üç temel adım ile elde edilebilir!
Rembrandt Işık Tekniği İçin İpuçları:
- Daha yumuşak ışık kaynakları kullanıyorsanız pencere ışığı efektini kullanarak aydınlatmanın etkisini artırabilirsiniz.
- Bulutlu günler en iyisidir. Özellikle güneş batmaya yakınsa.
- Özneyi ışık kaynağına yakınlaştırıp uzaklaştırarak alacağı ışık miktarını ayarlayarak sahnenize uygun dramatikliği yakalayabilirsiniz.