Kiralık Kameracım’ın “Sektördeki Kadınlar Anlatıyor” adlı yeni YouTube serisi’nde dördüncü bölümün konuğu Edze Ali’ydi. Röportajı sizin için yazıya döktük. İyi okumalar!
1990’da Makedonya’da doğan Edze Ali, 7 senedir Türkiye’de profesyonel olarak fotoğrafçılık yapmaktadır. Sinema sektörüne backstage fotoğraflar çekerek başlayan Edze Ali, görüntü yönetmenliği de yapıyor.
Sektöre Nasıl Başladı?
1980’de Makedonya’da doğdum. Doğma büyüme oralıyım. 7 sene önce buraya geldim. Orada düz lise okudum. İkinci sınıftan sonra bölüm değiştiriliyordu. Üçüncü sınıfta sanat bölümüne geçmek istediğimde izin verilmedi. O baya içimde kalan bir durum olmuştu. Fotoğrafa çok meraklıydım ama fotoğraf makinesi aldıramamıştım bir türlü bizimkilere. Sanat Tarihi bölümüne girdiğimde kendime bir tane fotoğraf makinesi aldım. Fotoğrafa öyle başladım. İlk başladığımda bir sergiye davet edildim Makedonya’da. Buraya taşındığımda Mimar Sinan Sosyoloji’ye girdim. Sosyoloji çok fazla şey kattı. Hem fotoğraf hem sanat ve sinema anlamında. Şu anda buradayım ve bir yandan fotoğraf, yeni yeni görüntü yönetmenliği ve bir sürü başka proje ile devam ediyorum.
Annem de sinema aşığı. Çocukluğumdan beri korku filmleri dahil her şeyi izliyorduk birlikte. 6-7 yaşlarımda falandım. Annemin sinema aşkı beni etkiledi diyebilirim.
Nasıl Projelerde Yer Aldı?
Selen diye bir arkadaşım kısa film çekecekti. Beni ilk o aradı ve görüntü yönetmeni olmanı istiyorum dedi. Çok isterim ama buna tam olarak hazır değilim dedim. Bu olay daha Mart ayında falan oluyor. İkimiz de kadınız,birlikte deneyelim, batırırsak batırırız ama denemiş oluruz en azından dedi. Zaten yine kadın üzerinden anlatılan bir hikayeydi.
Sonra Yavuz Gözeller ile belgesele başladık. Beni inanılmaz heyecanlandıran bir proje. Backstage ya da B kamera olurum diye başladığımız bir projeyken birden bire görüntü yönetmeni oldum. Çok keyifli. Görüntü yönetmeni-yönetmen ilişkisini aştık. Benim fotoğraflarım ve onun yazıları ile birlikte bir kitap bile çıkarttık. Yavuz, Experimental Film Festivali’nin kurucusu. Bu şekilde festivale da dahil olma şansım oldu. Bu senenin afişini ben yaptım.
Keyif Aldığı Projeler Nedir?
Hikaye takip etmek çok eğlenceli. O gün kimi çekeceğini neyi çekeceğini bilmiyorsun. Belgeselde biraz adha spontane ilerliyor. Farklı insanlarla tanışmak, farklı yerleri görmek. Hem tarih ile çok iç içe hem de gündelik hayat ile iç içe hikayeleri çekiyor olmaktan çok keyif alıyorum.
Sette Kadın Olmak Nasıl Bir Deneyim?
Tabii görüntü yönetmenliği ile başlamadı benim sektördeki hikayem. Fotoğraf da zaten biraz öyle bir alan. Kadın olarak çekiyorsun ve farklı yaklaşıyorlar. Backstage çekerken de öyleydi benim için olay. Birçok filmde yer aldım. Onur Ünlü’nün “Topal Şükran’ın Maceraları” Emre Erdoğdu’nun “Beni Sevenler Listesi”, “Hayaletler”de falan da çalıştım. Sette bazı durumlarda ben olduğum için rahat konuşmayı tercih etmiyorlar. “Kadın var,” “Bayan var, konuşmayalım.” falan gibi. Ya da işte kıyafetime dikkat ettiğim durumlar oluyor. Didim’de, Kütahya’da çekim yaparken “Yalnız böyle gelmeyeceksin, değil mi?” gibi şeyler konuşuluyordu. Çok sert hikayeler ile karşılaşıyoruz. Bazen yönetmene “Bundan sonra terapi ücreti de dahil olacak mı?” diye sorarak setlerden ayrıldığım oldu.
Kadın olarak var olmak problemli oluyor. Kamera ile bazı sahnelere alınmadığım oluyordu. O çok garip bir hissiyat. Bazı projelerde “Kadın ile çalışamıyoruz,” denildi, “Bu kadar malzemeyi nasıl taşıyacaksın, sen zayıfsın ufak tefeksin çok yorulursun,” dedikleri de oldu bana. Ya da “Yerler seni hiç girme bu alana,” diyen de oldu.
En çok üzen kısım yakın çevremden ve aynı sektörün içinden bazı erkeklerden duyuyor olmaktı. Hem video hem fotoğraf işleri aldığımda yapamazsın hiç girme o alana diyenler çok oldu. Ben hep denemek istiyordum batırırsam da batırırım diye.
Önümüzdeki 5 Yıl İçin Planların Neler?
Görüntü yönetmenliği benim için çok yeni bir alan olduğu için bu alanda çalışmalarımı yürütmek istiyorum. Yeni hazırladığım bir sergi de var. Hem fotoğraf alanında hem görüntü yönetmenliği alanında devam etmek istiyorum.
Bir yandan kendi yazdığım bir iki hikaye de var. Yönetmen olacağım demiyorum, çok da istemiyorum açıkçası. Başkalarının hikayelerini çekiyor olmak, başka birinin yazdığı bir şeyi aktarıyor olmak benim için çok daha heyecanlı. Belki hatta önümüzdeki dönem onu çekmek gibi bir fırsatım var.
Yeni Nesil İçin Tavsiyelerin Neler?
Ayris Alptekin ile birçok projede çalıştık şimdi belgeselimde de çalışacağız. Geçen gün çok güzel bir şey söyledi: “Kendini bil”. Hani yunan mitolojisinde de çok konuşulan bir şey. Kendini biliyor olmak kendinin farkında olmak, ne istediğini biliyor olmak güzel bir şey. Tabii ki birilerinden öğüt almak faydalı bir şey ama istediğin yolda ilerliyor olmak tamamen kendini bilmekten geçiyor.
Teknolojiden yararlanıyor olmak çok çok önemli; ama benim teknoloji hayranlığım yok. Daha çok o hikayeyi nasıl geçirebilirim gibi bir yerden yaklaşıyorum. Teknikten çok hissiyata ve anlatmak istediğim şeye odaklanıyor oluyorum. Tabii ki kullanacağın lenstir kameradır, bunlar çok önemli. Ama elimde ne varsa neye ulaşabiliyorsam en kolay ne ile çekebiliyorsam onunla çekiyor oluyorum genelde.
Setlere gidiyor olmak bana çok fazla şey kattı. Çok iyi görüntü yönetmenleri ile çalıştım ve görüntü yönetmenlerinin peşinden ayrılmıyordum. Genelde backstage her gün gelmez. “Ne işin var burada?, Neden buradasın” dedirtecek kadar çok sete gidiyordum. O alanı çok merak ettiğim için ışıktı, sahneydi, kamera ile ilgili her şeyi soruyordum.
Bir sürü kişiye sosyal medyadan ulaştım. Yönetmen olsun yapımcı olsun. Benim önerim sosyal medyayı iyi kullanmak. Çok iyi network imkanları kurulabiliyor. Bir yönetmen ile oradan iletişime geçmiştim. “Seninle çalışmayı çok isterim,” demişti. Ben de şaşırmıştım hatta. “Nasıl ya? Instagram’dan mı oldu bu?” demiştim. Ama oluyor.
Tabii ki bir sonraki dönemde ne olur bilmiyorum ama sosyal medyayı iyi takip ediyor olmak çok önemli. Ve iyi yaptığın şeyleri orada gösteriyor olmak da önemli. Bir iki yönetmenin oyuncunun fotoğrafımı paylaşması ile bir anda ismim duyuldu aslında. Ben kullanmıyordum çok fazla ama birilerinin paylaşımı ile bu gerçekleşti. Biraz o açıdan da görünür olmak da önemli.