Geçtiğimiz aylarda Hollywood’un Hollywood olmasını sağlayan yapım şirketleri, oyuncuları ve yazarları arasında bir kırılma yaşandı.
Mayıs ayında “Writers Guild of America (WGA)” yani Amerikan Yazarlar Birliği’nin “Alliance of Motion Picture and Television Producers (AMPTP)” yani Sinema ve Televizyon Yapımcıları Birliği ile anlaşmazlık yaşaması sonucu grev başladı. Bu anlaşmazlık AMPTP ile WGA arasında imzalanacak yeni sözleşmeden kaynaklanıyor. İzlenme başına alınacak gelirlerin yazarlara verilmeyeceği ve yazarların hak iddia edemeyeceği gibi maddelerin yer aldığı sözleşmeyi WGA onaylamadı ve haklarını savunmak için greve başladılar. AMPTP’nin bünyesinde Hollywood stüdyoları ve Netflix, Paramount gibi şirketler bulunuyor.
Yazarlardan 2 ay sonra “Screen Actors Guild – American Federation of Television and Radio Artists (SAG-AFTRA)” yani Sinema Oyuncuları Birliği – Amerikan Televizyon ve Radyo Sanatçıları Federasyonu’nu da sözleşmeden kaynaklı haksızlık olduğunu bildiri olarak yayınladı. Bu bildiri sonucu SAG-AFTRA, WGA’nın eylemlerine dahil oldu. Kadın ve erkek oyuncuların aynı/birbirine yakın ücretleri alamaması, kadın oyuncuların daha düşük bütçelerle çalıştırılması, set güvenliği olmaması gibi konulardan dolayı eylem büyüyor ve eylemci sayısı artıyor. Daha fazla ödeme aldıkları için erkek oyuncuların eyleme katılmadığını düşünmeyelim çünkü David Harbour, Jack Black, Jason Sudeikis, Seth Rogen, Colin Farrell, Brendan Fraser gibi birçok erkek oyuncu da bu konularda adalet arıyor.
Ne kadar bu eylemler ilk başta yazarlar ile başlamış olsa da oyuncular kamera önünde ve insanların karşısında olduğu için genel olarak SAG-AFTRA’nın eylemleri konuşuluyor.
SAG-AFTRA eyleme başladığında AMPTP çatısı altındaki stüdyo ve şirketlerin projelerinden birçoğu durdu. Öncesinde çekimi tamamlanan projelerin de tanıtımlarına oyuncular katılmadı. Oppenheimer filminin Londra prömiyerinde ekip, grev olabileceği haberini aldıktan hemen sonra galayı terk etti ve Christopher Nolan tek başına seyircilerle film sohbeti yaptı. Deadpool 3, Gladiator 2, Mission: Impossible -Dead Reckoning, It Ends With Us gibi filmlerin çekimleri eylemden dolayı sekteye uğradı.
AMPTP, SAG-AFTRA’nın anlaşmaya açık olmamasından dolayı hayal kırıklığına uğradığını iletti. “Bu (sözleşme) tüm birliklerin ortak kararı, sadece bizim (AMPTP) kararımız değil. SAG-AFTRA, sunduğumuz önemli ölçüde ödemeleri ve ek ücretleri, emekli maaşlarının yükselmesini ve sağlık sigortalarını ve diğer planları kabul etmedi. Eylem kararıyla bu sektörden kazanç sağlayan bizlerin çalışma ve para kazanmasını zorlaştırdılar.”
SAG-AFTRA’nın paylaştığı bildiriye göre AMPTP’nin şartları söylendiği kadar iyi değil.
“–Sanatçıların kazancı enflasyona uygun bir şekilde artış göstermeli, enflasyon oranından düşük kalmamalı. Biz bu ilk 1 yıllık süreçte %11’lik bir artış olması gerektiğini savunuyoruz. Onların bize sunduğu oran %5.
–Yapay zeka teknolojisinin oyuncuların yüzlerini ve performanslarını haberleri olmadan kullanmaması gerekmekte. Biz, performansımız ve yüzümüz bizden izin alınarak kullanılmalı, iznimiz olmadığında gerekli hukuki işlemlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Onlar, arka plandaki oyuncuların performanslarını kopyalayabilmeyi, oyunculara yarım kaşe ücret ödenebileceğini, bu kullanımın uzun süre geçerli olabileceğini ve istenilen herhangi bir projede kullanılabilmesi gerektiğini savunuyor. Aynı zamanda yapay zeka ile oyuncuların diyaloglarını değiştirmeyi, yapay zekayı geliştirmek için izin almaksızın kullanım sağlamayı amaçlıyorlar.
–Tüm sanatçılar doğru ve profesyonel saç/makyaj aşamasından geçmeli ve projeye uygun efektif bir iş çıkarılmalı. Biz, doğru ekipmanlarla her sanatçının makyöz ve kuaförü olmasını savunuyoruz. Onlar, sadece ana sanatçıların böyle bir ayrıcalığa sahip olabileceğini ve arkaplan sanatçılarının kendi başlarına bunu yapması gerektiğini söylüyorlar.
–Oyuncular da yapımcılar gibi izlenme başı kazanılan karda hak sahibi olmalıdır. Biz, sanatçıların kazancı mevcut iş modelinde sarsılmaya başladığı için bu durumun göz önünde bulundurulmasını ilettik fakat onlar kabul etmedi.
–Tüm sanatçılar sağlık ve emeklilik sigorta desteğine dahil olmalıdır. Biz, primlerin 40 yıldır artış göstermediğini ve enflasyona bağlı olarak yaş ve konum sınırlaması olmaksızın tüm sanatçılara prim artışı yapılması gerektiğini savunuyoruz. Onlar, sağlık planlarımızı finanse edemeyeceğimiz ve enflasyon değerinin yakınından bile geçmeyen cüzi rakamlar ilettiler. Ayrıca 14 yaş altı Batı Kıyı Bölgesi’nde yaşayan hiçbir sanatçıya ödeme yapılmayacağını ve emeklilik katkı payını hak etmediklerini, bu yüzden 1992 yılından beri ödeme yapılmadığını ilettiler.
–Ana sanatçılar uzun süreli işlerde verilen uzun aralar (birkaç haftalık ya da aylık süreç) sırasında çalışabilmeli, işverenler tarafında esir gibi tutulmamalılar. Biz, işlerin yayınlanmasının gereğinden uzun sürmemesi, sadece bekleme süreci değil aynı zamanda çalışma süreci olabileceğini ve bir sanatçının sezon başlangıcını ya da vizyon tarihini hiç çalışmadan beklememesi gerektiğini savunuyoruz. Onlar, herkesi kapsamayan, belirli kişilerin işlerine yarayacak seçenekleri bize sundular.
–Kendi evlerinden uzakta çalışması gereken sanatçıların yer değişikliği masraflarının karşılanması gerekiyor. Biz, sanatçıların o dönemki projeden kaynaklı eyalet ya da ülke değişimlerindeki yer değiştirme masraflarının hepsinin sanatçıya geri ödenmesi gerektiğini savunuyoruz. Onlar, bu masrafların karşılığı olmayan çok daha düşük bütçeler iletip ufak bir kısmının karşılanabileceğini söylüyorlar.
Bazı uygun olmayan maddeleri kabul etmemize rağmen onlar kabul etmediğimiz maddeler ve sözleşmenin haklarımızı görür, korur hale gelmesi hakkında neredeyse bir ay boyunca pazarlık yapmaya çalıştılar. Anlaşmaktan çekindikleri konular mevcut.”
SAG-AFTRA ve WGA’nın eylemlerinin temelinde, güvence olmaması ve hak olan ücret oranlarının verilmemesi yatıyor. Hak ettiklerine yaklaşana ya da haklarını alana kadar eylemden vazgeçmeyecekler gibi gözüküyor. Birçok kişi bu durumun sektörü zarara uğrattığı ve eylemlerin en kısa sürede bitmesi gerektiğini savunurken bir kısım da pazarlıkların son bulmasının öncelik olduğunu savunuyor. İlerleyen günlerde belki de aylarda nasıl kararlar alınacağı merak konusu.
Kaynaklar: SAG-AFTRA