Fotoğrafçı Peter Morgan, bir vesile ile eski işleri ile karşı karşıya geliyor ve 25 yıllık profesyonel hayatını sorgulamaya başlıyor. Fstopper.com sitesinde yayınlanan bu yazıyı sizin için çevirdik.
Bir fotoğrafçı olarak kendimi ne kadar geliştirdiğimi anlamak için geriye baktım. İlk profesyonel fotoğrafçılık yapmaya başladığım 15 sene öncesinde bu yana ne değişmişti? Eski işlerimi, kendimi geliştirmek ve katettiğim yolun kendime güvenimi pekiştirmesi için nasıl kullanabilirim?
Esrarengiz bir başlık olarak duyuluyor olabilir o yüzden size önce bu noktaya geldiğimi anlatayım. Geçenlerde düğün çekimi yaptığım bir müşterim bana ulaştı ve ne yazık ki dedesinin vefat ettiğini söyledi. Cenazesinde göstermek üzere bende ona ait başka fotoğraflar olup olmadığını sordu. Arşivime daldım ve 2016 klasöründe aranan fotoğafları buldum. Hem NAS server’ımda hem de bulutta tüm RAW dosyalar mevcuttu. Böylece müşterime dedesinin yeni editlediğim birkaç yeni fotoğrafını gönderebilmiş oldum. Çok mutlu oldu. Ben de orada öylesine duran ve hiçbir işe yaramayan dosyaların birini bu kadar sevindirmesine mutlu oldum. İş tamamlandı ama ben çoktan eski diğer klasörlere bakmaya dalmış, 2008’den bu yana işlerime bakarken kendini acımasızca eleştirerek yerin dibine sokma girdabına kapılmıştım bile.
Bu süreç beni enteresan bir farkındalığa doğru götürdü. Bu fotoğrafları çektiğimden ve düzenlediğimden bu yana ciddi miktarda ilerleme kaydetmişim. Sadece çekim ve düzenleme süreçlerinde değil ama stilimde ve detayları yakalama becerimde de de önemli değişiklikler olmuş. Daha önce çektiğim resimlere bakarken “Nasıl arkada olup biten olayı görmemişim?” ve “Bu resimlere bu filtreler ve vinyetleri eklerken ne düşünüyormuşum?” gibi utançlar yaşadım.
Geriye bakma deneyimi, eski işlere bakmanın işlevinin, aslında ne kadar yol katedildiğini görmektense geleceğe dair daha motive olabilmeye yaramak olabileceğini gösterdi. İlerlemek için değişmeyi kabul etmek ve karşıma çıkan fırsatlar ve farkındalıklardan korkmamak gerektiğini gösterdi.
Neden geriye bakalım? Faydası nedir?
Benim için sevdiğim ve müşterilere teslim ettiğim bazı eski resimleri seçmek ve yeniden düzenlemek onları bugün daha modern olan tarzım, deneyimim ve tekniğim ele almak demek oldu. Detaylara karşı daha eğitimli olan gözümün ortaya daha iyi sonuçlar çıkarabileceğini düşündüm. Bu makaleye bazı fotoğrafların eski ve yeni düzenlemelerini koydum. Umarım beni daha önceki işlerim için affedebilirsiniz.
O zamanlar da fena şeyler yapmıyormuşum; fakat neredeyse 200 düğün çekimi sonrasında aradaki fark benim için oldukça net. Umarım sizin için de nettir. Aynı zamanda kendi reklamımı yapmak için elime yeni materyaller geçmiş de oldu.
Yıllar içerisinde stilimin dramatik değişimini görmek harikaydı. Bunu daha iyi analiz etmek için öncelikle şu soruyu sormak lazımdır belki de: “Stil nedir? Hatta; “Benim bir stilim var mı?” Buna vereceğim cevap şu: Stil benim için gördüğüm, öğrendiğim, deneyimlediğim, kopyalamaya çalıştığım şeylerin bir kombinasyonu.” Sevdiğim fotoğraflar, eğitimler, teknikler, renk paletleri hep benimle kalmış. Ve deneyimleyip işe yaramadığını gördüğüm şeyleri de geride bırakmışım. Şimdi çok daha az filtre, preset kullanıyorum. Kullanıyorsam da kendim yapıyorum. Kendi markama uyumlu olan tutarlı bir renk paleti oluşturuyorum. Daha yeni kameralar kullanıyorum (Canon R6 ve EOS R) ve ihtiyacım olduğu durumlarda harici flaş ve ekstra ışık ekipmanlarından yardım alıyorum. Benim fikrime göre stilinizi belirlemenin en doğru yolu karşınıza çıkan tüm fotoğraf kitaplarını, makalelerini okumak ve birçok farklı insanı, konuyu, şeyi çekmeye çalışmak. Ama en önemlisi de başarısızlıktan korkmamak. Hızlıca hata yapın, sağlam bir şekilde hata yapın ve sık sık hata yapın. Ortada hata yoksa bir gelişmeden de söz edilemez.
Aynı zamanda fotoğrafçılığa dair elime geçen her şeyi okumaya ve diğerlerinin tecrübelerinden faydalanmaya çalışıyorum.
Konu başkalarından öğrenmeye geldiğinde, eğitim veren şirketler yerine kendi türünüzdeki en iyi fotoğrafçının kim olduğuna ve onun verdiği bir eğitim olup olmadığına bakmak daha mantıklı olabilir. Headshotlar çekmeyi Peter Hurley’den ve düğün çekmeyi Roberto Valenzuela’dan bizzat öğrendim. Tabii ki 99$’lık kurslardan daha pahalılardı ama türünün lideri olan kişilerden iş başındayken bir şeyler öğrenmiş oldum.
Son olarak geriye bakış sürecimin ana sebeplerinden biri de günümüz yazılım ve donanımarının bana ne kattığını görmek oldu. Adobe Photoshop ve Lightroom’daki bazı ana gelişmelerden biri yeni maskeleme araçlarının harikalığıydı. Daha önceden düzelmez dediğim bazı resimler modern teknolojinin sihri ile nefes bularak canlandılar. Bu haliyle onları müşterilere geri bile gönderebilirim. Ama bu durumda müşterilerin daha önce teslim aldıkları işin standartların altında mı olduğu hakkında kafaları karışabilirdi. Korkarım bu sorunun cevabı, aslında yaptıkları ödeme karşılığında bir ödeme aldıkları. Başladığımdan bu yana fiyatım da giderek artmakta çünkü.
Bir başka konu ise şimdi bir kalibratör kullanıyorum ve 2016’dan beri tüm ekranlarım ve iş alanlarım aynı renk gamutuna ayarlı halde. Deneyimlerim okuduğum kitaplardan, çektiğim düğün, reklam ve headshotlardan sonra gelişmiş vaziyette.
Son Düşüncelerim
Fotoğrafçılık kariyerinizde neler başardığınızı görerek iyi hissetmek istiyorsanız eski işleriniz ve yeni işlerinizi karşılaştırın. Gelişmek için sürekli bir mücadele olduğumuz bu meslekte eski işleriniz ile yeni işlerinizi karşılaştırmak değerli bir egzersiz olabilir.
Kaynak: F Stoppers