Kısa filmler neden “kısa film” gibi gözükür?
Senelerdir birçok kısa film izleyen biri olarak kısa filmlerin genelde birbirine benzediğini fark ettim. Kısa filmler neredeyse önlenemez şekilde ortak özellikler içeriyor: Doğal ışık kullanımı, genellikle tek mekanda geçmeleri, oyuncuların hep gündelik kıyafetler içerisinde olması.
Ama bu kötü bir şey değil. İzninizle açıklayayım.
Öncelikle kısa filmler uzun metraj film değiller. Bu da demek oluyor ki nasıl görünecekleri oluşturulurken daha az zamana da daha az bütçeye sahip oldukları göz önünde tutulmak zorunda.
Yine de, düşük bütçeli bir kısa film üretiyor olmak onun harika olamayacağı anlamına da gelmiyor. Kısa filmler, filmcilere yeteneklerini göstermek, ilerideki projeleri için fon toplamak ve kariyerlerine adım atmak için harikadır zaten.
Fakat yine de kısa filmler çoğu uzun metrajdan farklı gözükür. Bunun sebebi ne olabilir? Movie LUTsbu konuyu bir YouTube videosu ile incelemiş. Aşağıdan izleyebilirsiniz. Sonra size kısa filmlerin potansiyellerinden bahsetmeye devam edeceğiz.
Neden kısa filmler birbirine benzer?
Bir filmin nasıl gözükeceğini belirleyen 5 faktör vardır: Kamera ve lensler, kostüm, set tasarımı, ışıklandırma ve renklendirme.
Kameralar bir seviyeye kadar bir filmin nasıl gözükeceğini belirler, her hikaye yönetmenin kendini ifade etmesine yarayacak kadar iyi bir kamera seçimi gerektirir. Fakat kameranın kalitesi bütçeler artmaya başladıkça önem kaybetmeye başlar ve konudan alakasız hale gelmeye başlar.
Öte yandan, kostümün, set tasarımının, ışıklandırmanın ve renklendirmenin filmin görsel hikayesine büyük katkıları olduğunu unutmamak gerekir.
Kostümler kısa filmlerde önemli bir faktördür. Tabii nasıl bir hikaye anlattığınıza da bağlıdır bu. Kostüm tasarımı karakteri belirli bir gerçekliğe oturtur. Eğer hikayeniz eski bir zamanda geçiyorsa kostümlerin de bu inandırıcılıkta olması gerekir. Tipik olarak modern kısa film oyuncuları gündelik kıyafetler giyerler. Bu bütçe dostu bir tercihtir.
Bir kısa filmin görsel stilini set tasarımı da çok etkiler. Limitli bütçeye sahip olan kısa filmlerin tercihi genellikle ulaşılabilir mekanlar ve minimal setlerdir. Uzun metraj filmler seyirciyi hikayenin dünyasına adapte etmek için mekanlar kiralayıp günlerce set tasarımı yapabilirken kısa filmler gündelik mekanlarda geçer, daha samimi ve kişisel bir atmosfer uyandırırlar. Bir kısa filmde çok fazla dünya kurma şansınız olmadığından tanıdık mekanlar hikayenin görsel dilini sırtlanır.
Işıklandırma, bir kısa filmin görselliğini oluşturan bir diğer etmendir. Birçok kez kısa filmler doğal ışık ile çekilir. Bütçe dostudur ve tek mekanda kolayca kontrol edilebilirler. Ayrıca doğal ışık ile daha gerçekçi sahneler elde edilebilir.
Son olarak ise renklendirme sürecinden bahsedebiliriz. Renklendirme, filmin görsel stilini daha da belirginleştirmek için kullanılır. Kısa fimlerde bu dokunuş, çoğunlukla doğal ışıklandırma kullanıldığı için çok belirgin değildir. Bu belirgin olmayan dokunuş aslında renklendirme ile dikkati dağıtmayarak senaryoyu, oyuncu performanslarını kısa filmlerde daha çok ön plana çıkartır.
Kısa Filmleri Nasıl Daha Eşsiz Yapabiliriz?
Eğer görsel olarak daha ilginç ve akılda kalıcı kısa filmler yapmak istiyorsanız şu iki şeye odaklanmalısınız: deneyim ve renklendirme.
Kısa filmler, amatörlük içerenler özellikle, çoğu kez birbirine benzer. Bu projeler genellikle küçük bütçelere ve daha az deneyimli insanlara sahiptir. Bu sitede her filmcinin yeteneklerini daha ön plana çıkartabilmesi için sayısız ipucu paylaşsak da sonuç her departmanın belirli bir seviyede işini gerçekleştiriyor olabilmesine bağlıdır.
Gerçek şu ki bir görsel dilin diğerlerinden farklı olmasını sadece bir şey sağlamıyor. Kamera, lens seçimi, kostüm, set tasarımı, ışıklandırma ve renklendirme görsel bir hikaye oluşturmak için birlikte çalışmalı. Bunlar tabii sağlam bir senaryo ile de destekleniyor olması.
Size renklendirme konusuna odaklanmanızı önermemin sebebi diğer görsel seçimlerinizi parlatacak bir yol olması. Uygun bir renklendirme süreci görselde bir kontrast ve derinlik yaratabilmenizi sağlayacaktır ve renk paletinizi daha canlı ve etkileyici kılacaktır.
Fakat hikayeniz daha ağırlıklı olarak hikaye ve karaktere odaklanıyorsa görsel diliniz daha basit ve doğal olabilir. Görsel olarak etkileyici olmama tercihinde bulunmanın, eğer hikayeniz kısa filminizin en çok odaklandığı şey ise, hiçbir sorun yok.
İçerisinde bulunduğunuz her türlü projede verdiğiniz kararların dayandığı, bütçe, zaman, deneyim gibi birçok farklı faktör bulunmakta.
Filmciler için en iyi yol istediğiniz görsel hikayeyi yaratmak için nasıl harcamalar yapabileceğinizi düşünmektir. Tüm paranızı kameraya harcamayın. Onun yerine ekipman haricindeki departmanlar için de kaynak ve bütçe ayırın.
Görsel dünyasının kurulma biçimini eşsiz bulduğunuz bir kısa film aklınıza geliyor mu? Yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!
Kaynak: NoFilmSchool