Hepimiz sinemada veya televizyonda dördüncü duvar yıkıldığında fark ederiz. Kaçırmak pek mümkün olmaz. Bu yüzden dördüncü duvarı yıkmak büyük bir karardır. Projeniz bu teknik için uygun mu? Eğer öyleyse ne zaman ve hangi sıklıkla yapmalı? Hangi sahneler tekniği uygulamaya daha uygun? Birlikte bu soruları yanıtlayalım.
Dördüncü Duvar Nedir?
Dördüncü duvar, hikayeyi gerçek dünyadan ayıran hayali bir duvardır. Bu terim tiyatrodan gelmektedir. Tiyatro sahnesini çevreleyen üç duvar vardır. Hayali dördüncü duvar ise seyirci ile sahneyi ayırır. Film yapımında öğrendiğimiz şeylerin çoğu klasik görsel sanatlara veya tiyatroya dayanmaktadır. Düşündüğünüzde oldukça mantıklı aslında. Sinema ve televizyonda dördüncü duvar izlediğimiz ekranlardır. Bu ekranlara tek taraflı ayna gibi davranırız. Seyirci hikayeyi izleyip anlayabilir ancak hikaye seyircinin varlığını kavrayamaz. Duvarı kırdığınızda aslında var olan düzeni de kırarsınız. Bu teknik “Dördüncü Duvarı Yıkmak” olarak adlandırılır. Hikayenin, kendinin farkına varması gibi de düşünebiliriz bir bakıma.
Dördüncü Duvarı Yıkarken;
- Uçlarda olun: Duvarı hep yıkın ya da çok nadiren yıkın demek oluyor bu.
- Düşünceli olun: Tekniği kullanacağınız sahneleri dikkatli seçmek önemli.
- Etkili olun: Yani bu büyük kararı etki yaratmayacak bir şekilde kullanmak onu boşa harcamak olur.
Dördüncü Duvar Neden Yıkılır?
Dördüncü duvarı yıkmak film yapımında çok büyük bir karardır. Bu sebeple bu tekniği kullanmadan önce iyice düşünmeli ve dikkatli yaklaşılmalıdır. Çünkü bu teknik yanlış kullanıldığında seyirciyi hikayeden uzaklaştırır. Sadece tekniğin kullanıldığı sahneden de değil, tüm hikayeye ve inandırıcılığına yabancılaşır izleyen.
Eğer doğru yaparsanız seyirciyle bağ kurup etkiyi artırabilirsiniz. İzleyenlerle güven bağı oluşturabilir, komik olabilir ya da izleyiciyi karakterin psikolojisine sokabilirsiniz. Diğer bir deyişle duvarı yıkarak seyirciye önemli bilgileri aktarabilir ve karakterle daha derin bir duygusal bağ kurmalarını sağlayabilirsiniz.
Frank samimi, eğlenceli ve psikotik. Frank duvarı yıkıp bizimle konuştuğunda diğer karakterler bunu fark etmiyor. Yani yalnızca biz ve Frank kalıyoruz. Özel ve içten bir diyalog halini alıyor. Karakter ve seyirci arasında bir sır gibi. Bu da hem karakteri hem hikayeyi seyirci için daha da ilgi çekici hale getiriyor. Bunu yaptıklarında, Frank’in şaibeli davranışlarına rağmen onunla daha derin bir bağ kuruyoruz.
Duvarı Yıkmak Projen İçin Doğru Teknik Mi?
Her proje, bir ucu gerçekçilik diğer ucu şekilcilik olan bir yelpazede yer alır. Dördüncü duvarı yıkmak işi biraz daha şekilcilik tarafına yaklaştırır. Çünkü gerçekçilikte, şüphenin askıya alınmasına daha çok ihtiyaç vardır. İlk okuduğunuzda karşıt söylemler gibi görünebilir ancak dördüncü duvarı yıktığınızda projeniz film gerçekçiliğinden bir parça kaybeder.
Kendinize sorun: Projemin ne kadar gerçekçi olmasını istiyorum?
İnsanları izledikleri şeyin gerçek olduğuna inandırmak bir anlamda hipnoz gerektirir. Duvarı yıktığınızda ise izleyenlerin bu hipnozu fark etmelerine sebep olursunuz. Seyircinin trans halini bozarsınız aslında.
Duvar Ne Sıklıkta Yıkılmalı?
Bu konuda uçlarda olmak fayda sağlıyor. Yani ya sürekli duvarı yıkmak lazım ya da kırk yılın başında. Seyircinin kararınızı sorgulamasını ya da duvarı yıkmanın proje için doğru karar olup olmadığından emin olmadığınızı bilmesini istemezsiniz. Zira dördüncü duvarı yıkmak kastidir, önceden karar verilmiştir yani kazara değildir. Filmin yapısına oturmuş olmalıdır. Çünkü oturmayan her şey hayal kırıklıklarının ve olmamışlıkların toplandığı gri alana kayabilir. Bu da projeniz için isteyeceğiniz bir şey olmaz.
Duvarı Yıkmak Sahneye Nasıl Fayda Sağlar?
Senaryoyu okuduğunuzda etkinin yüksek olduğu sahnelere dikkat edin. Bu sahneler seyirciyle iletişime geçmek için doğru zamanlar olabilir.
Kendinize şunları sorun:
- Sahneden önce önemli bir bilgi paylaşmak için mi yıkmalıyım?
- Sahnenin ortasında şaka ya da espri amaçlı mı yıkmalıyım?
- Sahnenin sonunda etkiyi artırmak için mi yıkmalıyım?
Bu tekniği sahnenizi yükseltecek şekilde kullanabileceğiniz bir yol bulduğunuzda aslında çok özel bir şey yakalamış olursunuz. Bunu bir de diyalog kullanmadan yapmanın bir yolunu bulduysanız çok daha özel bir şey yakalarsınız.
Dördüncü duvar yıkıldığında karakterin gizli kalmış düşüncelerine sızarsınız. Bu tekniğin psikopat karakterlerde kaç kere kullandığına hiç dikkat ettiniz mi?
Daha önce de söylediğimiz gibi dördüncü duvarı yıkacaksanız bu konuda nazik olmayın. Cesur olun. Bir duruş sergileyin ve etkili olun. Etkili olmak demek sert ya da kaba olmak demek değil tabii. Demek istediğimiz seyircinin ilgisini artırmak için büyük bir hareket yapmak aslında. Yoksa herkes karakteri seyirciye çevirip konuşturabilir ama mühim olan bunu projeyi aşağıya çekmeden, aksine çok daha yukarılara taşıyarak yapabilmek.
Dördüncü duvarı yıktığınızda herkes fark eder demiştik. Bir çizgiyi aşarsınız. Bu tekniği kullanacaksanız bunu hakkıyla yapmak önemlidir. Yoksa neden yapasınız ki?
Kaynak: studiobinder