Görüntü yönetmeni Muko Tırmık ve colorist Andreas Brueckl, Serdar Akar’ın yönetmenliğini yaptığı “Kadınlara Mahsus” filmini çekerken Alexa 35’in yüksek dinamik aralığı ve renk performansından nasıl faydalandıklarını anlatıyor.
Kaynak: Arri
Marilyn French’in 1977’de yazdığı aynı adlı kitabın uyarlaması olan “Kadınlar Mahsus”, tedavi için bir araya gelen sekiz kadının hayatlarının nasıl kökten değiştiğini anlatan ve kadına şiddet konusuna dikkat çeken bir film. Proje hakkında oldukça heyecanlı olan tanınmış yönetmen Serdar Akar, Muko Tırmık ile iş birliği yaparak sinema ve HDR dağıtım için uygun bir görüntü yakalamak istemiş. Tırmık’ın gözü ilk çıktığından beri ALEXA 35’deymiş. Bu projede çalışmak için deneyimli colorist Andreas Brueckl’i getirterek filmin ilk aşamalarından beri uygun bir renk paleti oluşturmak için beraber çalışmışlar.
Yönetmen size bu filmin görsel yaklaşımı konusunda nasıl yönlendirmeler yapmıştı?
Muko Tırmık: Yönetmen Serdar Akar ile ilk konuşmamda bu filmi hem perde için hem de dijital platformlar için HDR versiyonlu olarak yapmak istediğini söylemişti. Bu kesinlikle zorlu bir görev. Kritik olan şey ekibin kim olacağı, kimlerle çalışacağım ve hangi kamera ile çekeceğimdi. Prodüksiyona müthiş yetenekli colorist Andreas Brueckl ile çalışmak istediğimi söyledim. Daha önce Abu Dhabi’de 13 bölümlük Netflix HDR işinde bir işte çalışmıştım. Hangi kamerayı kullanmak istediğim konusunda da kararım netti. Türkiye’ye gelen üçüncü ALEXA 35’i setimize getirtmeyi başardık.
Andreas ile yaptığınız çalışmaların ilk aşamaları nelerdir?
Muko Tırmık: Andreas ile ilk başından beri harika bir iş birliği içerisindeydik. Öncelikle renk paletimizi seçtik. Renk hakkında verdiğimi kararları kostüm, makyaj ve sanat departmanları ile de paylaştık. Oyuncularımızı da içeren kamera ve ışık testleri yaptık ve sonuçları HDR ekranda ve sinema perdesinde izledik.
Andreas Brueckl: Color grading bu iş için yaptıklarımın %40’ını falan almıştır. Çoğunluk ön hazırlıktaydı. Ekip olarak zamanımızın çoğunu renk paletlerini düzenlemek ve ışıklandırma tasarımı üzerine kafa yormak ile geçirdik. Nelerin işe yaradığını ve işe yaramadığını görmeye çalıştık. Kostümleri ve duvar renklerini buna göre seçmek için yoğun bir cinematography mood book oluşturma sürecimiz oldu. Bu çalışma stili büyük uluslararası işler için yeni bir şey değil. Fakat daha küçük prodüksiyonlar için henüz yeni bir stil. Bu yüzden Muko’nun bir HDR proje için bu yaklaşımı seçmesinin Türkiye sektörü için harika olduğunu düşünüyorum.
Bu işte neden ALEXA 35 kullanmak istediniz?
Muko Tırmık: ARRI kameralar ile 1997’den beri çalışıyorum. Önce ARRIFLEX 535, 435 Xtreme ve 235 ile çalıştım. Sonra da her bir ARRI dijital kamera ile. Hepsi döneminin en iyi kamerasıydı; fakat hiçbiri ALEXA 35 kadar oyunun kurallarını değiştirmemişti. Bana göre kamera sadece mekanik makineler değil; aynı zamanda kendi düşünce tarzları var. ALEXA 35, yardımcı özellikleri ile bizi inanılmaz güvende hissettirdi. Beni rahat hissettiren bir diğer şey ise eski Super 35 lensleri kullanabilmekti. Bu proje için Cooke S4 lensleri seçmek beni çok heyecanlandırdı.
Sekiz kadın oyuncu ile çalışıyorduk ve tabii her kadının değişik cilt tonları ve makyajları vardı; fakat ALEXA 35 için bu sorun olmadı. Deneyimli makyaj artistimiz Sandra Ivatovic, doğru ışıklandırma ve kameradaki LogC4 sayesinde harika sonuçlar elde ettik. Renkler tam istediğimiz gibi oldu ve cilt tonları da oldukça iyi korundu.
Andreas set sırasında renk yaptı mı, LUTlar oluşturdunuz mu?
Andreas Brueckl: Bizim konseptimiz biraz farklıydı. Aslında on-set grading’in tam tersi bir stilimiz vardı. Üzerinde karara vardığımız mood book ve ışıklandırma durumu üzerine bir gösterim LUT’unu çekimin ilk günü oluşturduk. LUT’u gerçek koşullara göre yapmak ile öncesinde yapmak arasında çok fark var. Bu LUT, final görüntünün neredeyse %75’iydi. Yani Muko, ışığı bu LUT’a göre yapıyordu. Bir diğer deyişle, görüntü doğru gözükmüyorsa, ışığı doğru gözükene kadar ayarlamaya devam ediyordu. Bu oldukça detaylı bir çalışma biçimi.
Ek olarak, çekimin ilk günlerinde RAW footage’dan bazı still görüntüleri renklendiriyordum. Bu denemeler dinamik aralık hakkında değil, daha çok kontrast oranları ile ilgiliydi. Muko’nun uzaktaki ikinci gözüydüm yani.
HDR teslim edilebilir bir proje ortaya koymak işinizi ne yönlerden etkiliyordu?
Muko Tırmık: ALEXA 35 HDR için büyük yardımcı. Data bütünlüğü ve 17 stop dinamik aralığı bize fantastik sonuçlar verdi. Bazı spesifik HDR çekim teknikleri ve 3D ışıklandırma setupları ile tüm gölgelerdeki ve higlightlardaki detayları yakalayabildim. Birçok düşük ışıklı sahnelerimiz vardı ve kamera inanılmaz iyi performans gösterdi. Siyahlarda hiçbir detay kaybı yaşamadık. Bu benim işimi çok kolaylaştırdı. Katman katman ışık yaparken cesur kararlar verebildim. HDR projeler için LogC4 tonal eğrisi her şeyi değiştiriyor. Highlightlar, düşük ışıklar, orta tonlar ve renk doygunluğu ihtiyacımızın da fazlasını verdi!
Andreas Brueckl: Eğer bir proje HDR teslim edilecekse, ilk teslim edileceği format P3 DCI olsa bile bilirim ki önce HDR için renk yapacağım. HDR daha geniş dinamik aralık ve daha fazla renk derinliğine sahip olduğundan HDR’de iyi renk yapabilirsem bu SDR versiyonlara da yansıyacaktır. Bu filmde HDR, DCI P3 ve Rec 709 için renk yaptık. İşimiz altı saat çalışma ile yedi günde bitti. Post şirketindekiler bunun nasıl olduğunu anlayamadı. Sebebi ön hazırlık aşamasına ayırdığımız vakitti.
Muko, bahsettiğin 3D ışık setupları nedir?
Muko Tırmık: 3D ışıklandırma setupları çok komplike bir tekniği içeriyor. En az yedi ya da sekiz katman ışıklandırmaya ihtiyacınız var. Her birinin değişik T-stop değeri var. Fakat en yüksek ve en düşük değerler arasında 3 stoptan başka fark olmamalı. Bunların bazıları deneyimlerime dayandırararak kendi oluşturduğum kuralları içeriyor. Her seferinde bana harika HDR sonuçlar veriyor. Çok iyi spotmetre kullanabilmeyi gerektiriyor.
1.7 milyon renk değeri olan SDR ile karşılaştırıldığında HDR, insan gözünün algılayabildiği miktar olan iki milyon renk değerine daha yakın. Coloring suite’te bir kez HDR renklendirme yaptığınızda ya da HDR televizyon izlemeye alıştığınız anda gözleriniz bir daha SDR monitöre bakmak istemiyor. ALEXA 35 bana yaptığım ışığı HDR ekrandan görerek değerlendirme fırsatı verdi.
Çeviren: Ayşe Irmak Şen