“Uzun metrajlar maratondur. Kısa metrajlar koşudur.” Bir yaratıcı olarak, iyi bir senaryonun kelimeler ve görsellerle mesajını ileten, ilgi çekici bir hikayeye sahip olmaktan geldiğini bilirsiniz. Bu durum gösterime 10 dakikanız kaldığında ve fikrinizle ilgili kararsız kaldığınızda çok zorlayıcı olabilir.
Neyse ki yazar ve yönetmen Seth Worley’in birkaç tüyosu mevcut. Seth’in projeleri Forbes, The Hollywood Reporter ve HULU gibi birçok platformda adından söz ettirdi ve ettiriyor. Dersler veren ve film yapımı süreçlerini anlatan Seth’ten geleneksel film yapım dersleri beklememelisiniz. Kendisi film yaratım sürecinin eğlenceli ve A’dan Z’ye eşsiz bir yolculuk olması gerektiğini söylüyor. Seth’in birkaç tüyosu mevcut. Bunları kendi deneyimleriyle, kendi hikayelerinden yola çıkarak iletirken kendinizden parçalar bulabilirsiniz.
Kısa filminiz hangi kategoride ya da hangi konuda olursa olsun vereceğimiz bu tüyolar yazım gücünüzü arttıracaktır.
Kendi Tarzınızda İlgi Çekici Hikaye Yazmak
Daha yeni başlıyorsanız ya da film kariyerinizde bu aşamayı atladıysanız durup kendinize sorun: “Benim gerçek tarzım ne?”.
Dahil olduğumuz herhangi bir projede kendi izimiz nasıl bırakabiliriz? Seth Worley’e göre bir sinemacının tarzı kişisel zevkler, deneyimler ve yaşanılan bazı durumların kombinasyonuyla oluşur. Seth’e göre bunlar aşağıdaki maddelerin kesişiminde yer almaktadır:
- Ne seviyorsun?
- Diğer insanlar ne seviyor?
- Neye sahipsin?
- Neye sahip değilsin?
- Ne yapmak istiyorsun?
- Ne yapman gerekiyor?
İlk ve başı çeken soru “Neyi seviyorsun?”. Hangi filmleri tekrar tekrar izlersin? Hangi hikayeler senin favorilerin? Bunları bir kenara yaz, listeni bir kenara ayır ve daha derine in. Küçük bir çocukken neleri seviyordun? Peki ya gençlik döneminde nelerden hoşlanırdın? Disney çizgi dizi ve filmleri mi? Sinema izlediğin Pixar filmleri mi? Peki ya kötü komediler? Kimsenin sevmediğini düşündüğün ama senin hayran olduğun, utanç duyduğun, şu anki halinin utanarak itiraf edeceği zevklerin nelerdi?
Bu soruların cevapları bizim şu anki karakterimizin oluşumunu sağlayan, sahiplendiğimiz ve kabul ettiğimiz şeyleri gösteriyor. Hiç havalı bulmadığın halde sevdiğin şeyleri itiraf ettikten sonra diğer insanların da bunları gizlice sevdiğini fark edebilirsin. Örneğin Tarantino olmasaydı kim gaddarlığı, siyahi şakalarını ve gerçek dışı kan sıçramalarını bir araya getirirdi?
Sizin ne sevdiğiniz kısmına ters düşen soru da şu olabilir: Seyircilerin ve seyircilerinin yönlendirmeleri hikayeni nasıl etkileyebilir? Başkalarının neyi sevdiğini önemsemeli misin? Seth’in cevabı: evet ve hayır. İnsanların ne konuştuğuna dikkat et, neye para harcadıklarını gözlemle ama bunları yazma. Bu, senin kendi hikayene bağlı kalmanı, konunun bağlamından sapmamanı ve taze fikirlerini çöpe atmamanı sağlayacaktır.
Kendi tarzını bulman için daha ileri araştırmaların sorularına örnekler verebiliriz:
- Filminin amacı ne? Bunu neden yapmak istiyorsun?
- Şu anda yapman gereken herhangi bir şey var mı? Bazen hayatımızda dikkatimizi dağıtabileceğini düşündüğümüz görevlerimiz olur. Onlar, aksine (film yapım süreciyle bağlantıları olmasa bile) kısa hikayen için heyecan verici seçenekleri saklıyor olabilir mi ?
- Senin için hangi kaynaklar mevcut? Onların sana ilham kaynağı olmasına ve senin odaklanmanı sağlamasına izin ver ama aynı zamanda onlara meydan oku.
- Kısıtlamalar neler? Seth’in tanımıyla: Zorluklara verdiğin tepkiler senin hikayeci olarak yaratıcı tarzını şekillendirir ve şekillendirebilir.
İlk Olarak Neden Kısa Film Çekmelisin?
“Eğer eğlenmek, becerilerini geliştirmek ya da içinde kalan belli bir fikri özgürleştirmek istiyorsan kısa film çekmek harika bir tercih olacaktır.” diyor Seth ve sözlerine neden kısa film çekmemelisin sorusuna verdiği cevaplarla devam ediyor. “Sadece beğenilmesini istiyorsan ve CV’ne (Curriculum Vitae/Özgeçmiş) eklemek istiyorsan kısa film çekmemelisin. Çünkü çoğu kısa film çok fazla iş gerektirir ve genellikle kötü sonuçlanır.”. Uzun metraj film konseptiniz olduğunu kanıtlamak için kısa film çekmek de doğru değildir. Bunun yerine test görüntülerinden 30-60 saniye kadar görüntü kırpmak daha iyi olabilir. Sektör o kadar çok içerik ile dolu ki hiç kimse oturup sizin 15 dakikalık anlatınızı dinleyecek vakte sahip değil.
Tabi ki bazı istisnalar mevcut. Akıllara ilk gelen hikaye “Whiplash” oluyor. Yönetmenliğini ve senaristliğini Damien Chazelle’in yaptığı bu filmin senaryosunu satın almak için birçok yapım şirketi teklifte bulundu fakat o dönemin genç ve tanınmayan yönetmeni bu teklifler için hiç heyecanlanmamıştı. Damien, onları ikna etmek ve kendi vizyonunu kanıtlamak için aynı isimde bir kısa film çekti. Bu film ona Hollywood’un kapılarını açtarak “La La Land” ve “Babylon” filmlerinin yönetmeni olarak ününe ün katmasını sağladı.
Hikayenin Ortaya Çıkmasını Sağlayan Fikir İçin En Önemli Şey: Basit Ve Anlaşılır Olmak
Bir film için günlerce, saatlerce senaryo yazabilir, mekan arayabilir/değiştirebilir, set kurabilir, çekim sürecinde zorlanabilir ve kurgusu için uğraşabilirsin. Fakat filmi gösterime sunduğun zaman çektiğin filmin anlaşılabilir olması için fazla komplike olduğunu ve seyircilerin büyük bir çoğunluğunun hikayeyi anlamadığını fark edebilirsin.
Kısalar anlaşılabilir olmayı gerektirir. Tek bir şey hakkında olmalıdırlar: Yan hikaye olmamalı, az ya da hiç karakter olmayan hikaye olmalıdır. Sadece tek bir soruna odaklanıp onu çok şaşırtıcı bir yapı haline tırmandırmak gerekir. Daha az daha iyidir ve riskler gerçek sorunlara kıyasla daha küçük gözüküyorsa her şey tamam demektir. Film dünyanızdaki ufak detayları da göz ardı etmemeye ve sorunları çözmeye bakın.
Kısa Film İçin Zorlayıcı Hikaye Yazmak: Storyclock (Hikaye Çemberi) Temeli
Hikayenizin ana başlıklarını oluşturmanızı ve takip etmenizi sağlayan bu yapı, saat şeklinde ve yönünde hikayenizin ilerlemesini sağlıyor.
Storyclock: Saat şeklinde çizilen temel üzerine filmin ana yapı taşlarını oturtup filmin seyrini ve temposunu sağlıklı bir şekilde oluşturmanızı sağlayan, hikaye yazımını kolaylaştıran ve temellendiren görsel destekçidir.
Bu yapıyı film izlerken bir kağıda saat çizerek siz de gözlemleyebilirsiniz. Genellikle uzun metrajlarda gözlemlense de kısa metrajlarda da kullanılabilir.
Kısaca anlatacak olursak, fikirlerinizi bu saatin çevresine konumlandırın. Bu çizim sizin filminizin temposunu, nerelerin çok yoğun ve nerelerin çok boş kaldığını görmenizi sağlayacaktır. Simetriyi de kullanmayı tercih edebilirsiniz. Örneğin üçüncü aksiyon birinci aksiyonun aynası olabilir. Eğer saatin bir tarafı için aklınızda iyi bir element mevcutsa saatin karşı tarafında anlamlı bir sahne için bunu kullanabilirsiniz.
Bu yapı aracını kullanmayı öğrenmek için Seth başka kısa filmleri de izlemenizi ve o filmin önemli vuruşların (önemli anların) zaman çizelgelerini tutarak hikaye çemberlerini tekrardan oluşturmayı deneyebilirsiniz.
Koşabildiğin Kadar Hızlı Koş
Sonunda kendi tarzını buldun, harika bir hikaye fikrin, çözülmesi gereken bir sorunun ve güçlü bir hikaye yapın varsa şimdi koşma vakti! Seth’e göre 10 seferin 9’unda hikayenin ilk taslağını bir günde oluşturabilirsin. Sonra biraz bekleyip, hayatının akışında yaşamaya devam eder, geri geldiğinde ve tekrar okuduğunda notlar alıp hikayeni tekrar yazarak başkalarına gösterebilirsin. Onların fikirlerini alıp revize yapabilirsin. Taslağından mutlu olduğunda pro-prodüksiyon (çekim öncesi) aşamana başlayabilirsin.
Seth’in “Yıka, durula, tekrarla.” sözü direkt çeviri olsa da “Yaz, beklet ve revize et.” olarak şekillendirebiliriz.
Fikirlerinizi geliştirmekten ve onları sonuca ulaştırmaktan korkmayın. En fazla “Denedim ama olmadı. Bir dahaki sefere hatamı düzeltir ve tekrar denerim.” dersiniz. Denemekten korkmadığınız sürece hikayelerinizi yaratır ve yaşatırsınız.
Kaynak: CineD