Daha önceki makalelerimizde ifade ettiğimiz üzere elektronik kameralarda nihai amaç analog filmi taklit etmektir. Teknolojinin gelişmesi ile sensörler artık istenilen boyutlarda üretilebilmekte ve bu silikon malzeme içerisine arzu edilen miktarda fotosit eklenebilmektedir.
Bu süreç, analog film kameralarında tercih edilen çerçeve oranlarının (aspect ratio) elektronik kamera sensörlerinde de kullanılmasını sağladı.
Full Frame
Eskiden full frame diye adlandırma ve kavram yoktu. Günümüzde kullanılmaya başlandı. Bu çerçeve ebatı, Standart 35mm ve 36 poz çekebilen portatif fotoğraf makineleri tarafından analog sinemada değil, analog fotoğrafçılıkta kullanılır.

Analog 35 mm fotoğraf makinesi
.jpg)
Günümüzde firmalar analog film ile aynı ebatta dijital sensör üretmektedir.
Fotografçılar muradına ermiş olabilir fakat bu ebatta bir film karesi analog sinemada hiçbir zaman kullanılmamıştır. (Bir istisna hariç ki ona yazımızın sonunda değineceğiz)
Bir asırdır kullanılan standart 35mm analog sinema çerçevesi, son beş yılda zorunlu bir değişime uğratıldı.


Standart 35 mm sinema çerçevesi

Analog fotograf film çerçevesi
Full frame sensörlerle donatılmış profesyonel dijital kameraları aslında bir zorunluluktan değil, sıkışmış bir sektörün yeni arayışlarından doğdu.
Sinema salonlarındaki perde ve evlerdeki TV çerçevesi, analog fotoğraf filminin çerçevesine göre ayarlanmamıştır. Bu yüzden günümüzde full frame olarak yapılan çekimler nihayetinde makaslanmak (crop) zorunda kalmaktadır.

Peki full frame’in hiç bir avantajı yok mudur?
Avantajlarından birincisi çerçeve alanı büyüdüğü için alan derinliğinin daha çok sığlaşmasıdır. Bu da kuşkusuz ki farklı kozmetik bir bakış getirir. Ama aynı sığ alan derinliği, standart 35 mm film çerçevesinde görüntü yönetmenleri tarafından yıllarca kullanılmış ve aynı kozmetik sonuçlar alınmıştır.
İkinci avantajı ise sensörün büyük olması sayesinde daha büyük fotositler kullanılabilmesidir. Bu da çok düşük ışık şartlarında grain (noise) problemini ortadan kaldırır.
